IQNA

Allame Tabatabai’nin felsefi düşünceyi güncel meselelere bağdaştırma çabaları

14:03 - July 12, 2023
Haber kodu: 3480951
TAHRAN (IQNA) - Çağımızda Allame Tabatabai günün meselelerini felsefi bir düşünceyle tartışan ve yeni meseleler öneren ilk kişiydi. Öğrencileri arasında doğrudan ve dolaylı olarak bugüne kadar devam eden bir İslam felsefesi akımını başlatmıştır.

Bazen İslam felsefesi ile Batı felsefesi arasındaki farkın, Batı felsefesinin hayata önem vermesi ve toplumsal etkileri olduğu, İslam felsefesinin ise  genellemelerde kalması gelişme ve evrim başlatmaması olduğu söylenir. Fakat bunun nedeni İslam felsefesinin özünden  mi kaynaklanmaktadır?

Yaklaşık yarım asır öncesine kadar yaygın olan yaklaşım, İslam felsefesinin sanki sosyal meselelerle ve insan hayatıyla hiçbir bağının olmadığı ve sadece fikrî konularla ilgili olduğu amelde toplum üzerinde fazla bir etkisinin olmadığı şeklindeydi. Büyük filozoflarımız oldu, eserlerinde herhangi bir toplumsal tartışma ya da günün sorunlarını çözme kaygısı görmüyoruz.

Allame Tabatabai, günün meselelerini felsefî düşünceyle tartışan, müşahede eden  doğrudan ve dolaylı vasıtalarıyla talebeleri arasında bugün de devam eden yeni bir İslam felsefesi akımını yaratan ilk kişidir.

Yeni çağda felsefenin yalnızca sosyal meselelerle ilgili olmadığına, aynı zamanda tüm sorunları çözmenin anahtarı olduğuna inanan başka bir yaklaşım daha var. Örneğin her problem için Hikmet-I Mütealiye (felsefi bir okula) gidip onu çözelim derler.

Felsefe, geçmiş yüzyıllarda gördüğümüz gibi sosyal meselelere yabancı olmadığı gibi, bütün problemlerin çözümü de değildir, toplum ve medeniyet inşasında rol oynayan birçok konu vardır ve felsefe bunlardan sadece biridir. Bazen Batı’da bir gelişme ve ilerleme varsa bunun felsefenin ürünü olduğu ve biz de ilerleme kaydetmek istiyorsak felsefeye gitmemiz gerektiği söylenir.  Elbette felsefeden mucizeler beklememeli ve felsefede her sorunun cevabını bulabileceğimizi düşünmemeliyiz.

İslam felsefesinin kalkınma ve medeniyette rolü olabilir mi? Cevabı olumludur. Doğal olarak, eskilerin felsefe anlayışının gelişme ve uygarlığın inşasında çok ilgisi yoktur. Dolayısıyla ilk adım, felsefe anlayışımızı yeniden şekillendirmektir, böylece felsefemiz değişime yol açabilir.

Bir diğer nokta da, toplumda dönüşüm ve değişimin gerçekleşmesi için felsefenin yanı sıra diğer bilgi alanlarının da harekete geçirilmesi gerektiğidir. Bugünkü felsefe anlayışımızın geçmiştekilerle arasındaki farklardan biri de, onların felsefeyi durağan ve ilerlemeyen bir konu olarak görmeleri, ancak yeni anlamda felsefenin dinamik ve ilerleyen, sürekli yeni felsefe dallarının üretildiği bir kavram olmasıdır.

Allame Tabatabai, Şehid Mutahhari, Ayetullah Misbah Yezdi ve diğerleri gibi büyük şahsiyetler felsefe yapmışlarsa, felsefeyi ontoloji ile sınırlamayıp çeşitli alanlarda İslam felsefesini geliştirmeye çalıştıklarındandır. Bu yöntem günümüzde de devam etmektedir.

İmam Humeyni Eğitim ve Araştırma Enstitüsü öğretim üyesi Muhammad Fanai Eşkuri’nin “İslam Felsefesi ve Etkinlik Çelişkisi” toplantısındaki konuşmasından alıntılar.

*Allame Tabatabai olarak bilinen Seyyid Muhammed Hüseyin Tabatabai 1902 yılında Tebriz’de dünyaya geldi. Felsefe ve Kur’an tefsirinde uzman önde gelen din adamlarından biri idi.

*Murtaza Mutahhari 1920 yılında Horosan ilinde dünyaya geldi. Kelam ilmi ve tefsir gibi alanlarda özel becerilere sahip Şii din adamlarından biridir. Şehid Mutahhari Allame Tabatabai’nin öğrencisi olup günümüze pek çok eseri kalmıştır.

*İranlı müctehid ve filozaf Muhammed Taki Misbah 1935 yılında dünyaya geldi. Tefsir ve felsefe alanında birçok kitap yazdı.

3151031

captcha