Düşman diyarında büyüyen Peygamber

Hz. Musa (a.s) İsrailoğullarını Firavun ve Firavunların egemenliğinden kurtaran peygamberdir. İlahi takdir, Firavun tedbirlerinin önüne geçiyor, arayıp yok etmek istediğini onun ellerinde büyütüyordu.

Yakup (a.s) oğullarından Levi’nin soyundan gelen Hz Musa’nın (a.s) babası İmran’dır. Babasının adı Tevrat’ta İmram olarak geçmektedir. Müslümanlar onu İmran derler.

Hz Musa (a.s), İbrahim’in (a.s) ölümünden yaklaşık 250 yıl sonra dünyaya geldi. Doğumu, firavunun Beni İsrail’deki bütün erkek bebeklerin öldürülmesini ve bütün kızların tutuklanmasını emrettiği bir zamanda gerçekleşti. Bazı tarihçiler ve müfessirler firavunun bu emri Beni İsrail’in güçlenip düşmanlarıyla birlik oluşturmasından korktuğunu söylerken, bazıları da bunu rüyasında Beni İsrail’den bir çocuğun yönetimini yıktığını gördükten sonra yaptığını söylüyor.

Kur’an ayetlerine göre, Hz. Musa’nın (as) doğumundan sonra Allah, annesine (Yukabed) çocuğunu emzirip bir sandığa koymasını ve nehre bırakmasını vahyetmiştir. Hz Musa’nın (as) anneside söyeneni yapmış ve çocuğunu Nil’in sularına bakmıştır. Allah, Hz Musa’nın (a.s) annesine Hz Musa’yı geri getireceğine ve peygamberlerden biri olacağına dair güvence verdi. (Kasas:7) Anne yavrusunu gerçek sahibine emanet etti.

Hz Musa’nın(a.s)kız kardeşi annesinin emriyle uzaktan sandığı izlemiş ve nerede olduğunu öğrenmişti. (Kasas:11) Daha sonra Musa hiçbir sütanneyi emmeyince ablası devreye girmiş “Sizin adınıza ona bakacak ve çok şefkatli davranacak bir aileyi size göstereyim mi?” demişti. Allah’ın ilâhî kaderi işlemeye başlamış, anne yavrusuna kavuşurken Allah’ın vaadinin hak olduğunu görmüş, Hz Musa da annesinin şefkatli kucağına kavuşmakla ilâhî himaye ortaya çıkmıştı. (Taha:40; Kasas: 11-13)

Zamanla Hz Musa (a.s) büyümüş ve delikanlılık çağına gelmişti. Hz Musa (a.s) Firavun’un aksine tek tanrıya inanıyordu ve zulme ve zorbalığa tahammülü yoktu.

Hz Musa (a.s) şehirde gezerken, İsrailoğullarından biri ile Mısırlı birinin kavgasına şahit oldu. Kavminden olan adam Hz. Musa’dan (a.s) yardım istedi. Hz Musa (a.s) olaya müdahil olunca canı yanan Mısırlı diklendi. Hz Musa (a.s) ona vurunca adam bu darbeyle sendeledi ve yere yığılıp can verdi. Hz Musa (a.s) bu duruma çok üzüldü. Elinden bir kaza çıkmış ve istemeyerek de olsa bir insanın ölümüne sebep olmuştu. Hz Musa (a.s) bu olayın ardından üzüntüyle Mısır’ı terk etti.

Hz Musa (a.s) Mısır’dan kaçtıktan sonra hiç bilmediği Medyen topraklarına gitti.  Orada hayvanlarına su veren iki kız gördü ve onlara yardım etti. Bu iki kız Şuayb’ın kızlarıydı. Hz Musa’nın (a.s) davranış ve hareketlerini fark eden Şuayb, kızlarının önerisi üzerine Hz Musa’dan (a.s) onlarla kalıp onlar için çalışmasını ve hatta kızlarından biriyle evlenmesini ister oda bunu kabul eder. Rivayet edildiğine göre Hz Musa (a.s), Şuayb (a.s) için yaklaşık 10 yıl çalışmış ve Şuayb (a.s) yanında hikmet ve ilim öğrenmiştir.