Tâlût: Beni İsrail’in ilk kralı

Hz Musa (as) döneminde bazı ilâhî emirlere isyan eden İsrailoğulları, Hz Musa’nın (as) vefatından sonra bu isyanlarını daha da artırdı.

Bunun üzerine Allah zalim bir kralın İsrailoğullarına hükmetmesine izin vererek onları cezalandırdı. Ancak Tâlût’un liderliğiyle İsrailoğulları bir kez daha kurtuldu.

Tâlût, Yakup’un (as) oğlu Bünyamin’in soyundandı. Tâlût, Hz Musa’dan (as) beş asır sonra yaşamış olup Mısır’da Nil kıyısındaki bir köyde babasıyla birlikte sakin oldu. Mesleği ile ilgili olarak çoban, derici ya da su satıcısı olduğu söylenir.

İsrailoğulları Hz Musa’nın (as) vefatından sonra çok günah işlediler ve Allah’ın emirlerini yerine getirmediler. Allah onları cezalandırmak için Calut adında zalim birini onlara hakim kıldı. O da İsrailoğullarını topraklarından kovdu ve Tevrat’ın kanunlarını hiçe saydı.

Sonunda Allah tarafından Şimuel  yada İşmoil Peygamber olarak gönderildi. İsrailoğulları Calut ile savaşmaları için kendilerine bir kral belirlemesini istediler.

Şimuel Allah’ın emriyle Tâlût’u komutan olarak atar. Fakat Tâlût’un seçilmesini beğenmeyen İsrailoğulları kendi kavimlerinde olan birinin bu göreve daha layık olduğunu düşünürler. Fakat Şimuel Tâlût’un Allah tarafından üstün kılındığını bildirir. Yahudilerin bu kralı beğenmemelerinin bir sebebide o zamana kadar gelen hükümdarların Yahûda bin Yakub’un soyundan gelmiş olmalarıydı. Oysa Tâlût Bünyamin’in soyundandı. Aynı halde Tâlût’un zengin olmadığı için iyi bir komutan olamayacağını söylediler. Bu, Allah’ın bilgisi ve gücü nedeniyle Tâlût’u komutan olarak seçtiği sıradaydı.

Şimuel onlara Tâlût’un ‘Ahit Sandığı’nı geri getirebileceği için en iyi seçim olduğunu söyledi.

Nihayetinde Tâlût hükümdar oldu ve Kral Calut’un üzerine gitti. Peygamber vasıtasıyla (Şimuel) ilâhi bir emir öğrenen Tâlût askerlerine –“Allah sizi su ile imtihan edecek. Kim kanıncaya kadar ondan içerse benim askerim değildir!...” dedi. Mevsim çok sıcaktı fakat önlerine gelen nehirden sadece bir avuç su içmelerine izin verilmişti. Çoğu itaatsizlik etti ve Tâlût’a eşlik edemedi. Bazı müfessirler yanında sadece 500 kişinin kaldığını söylediler. Bununla birlikte, bu küçük ordu, Allah’ın lütfuyla savaşta zafer kazanmayı başardı.

Tâlût, kim Calut’u öldürürse kızını onunla evlendireceğini ve mal varlığının yarısını ona vereceğini vaad etmişti. Davud (as) bu görevi başararak Tâlût’un mal varlığının yarısını alarak onun damadı oldu.

Tâlût’un ömrünün sonlarına doğru Davud’u kıskandığı ve onu öldürmeye karar verdiği ancak daha sonra bu fikrinden vazgeçtiği bazı kaynaklarda söylenmektedir. Tâlût, tevbesinin kabul olması için çocuklarıyla birlikte bir savaşa katıldı ve o savaşta şehit oldu. Diğer bazı kaynaklarda Tâlût uykusunda eceliyle öldüğü belirtilmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de Tâlût’un adı ve hikayesi Bakara Suresi’nde geçmektedir. Tevrat ondanda Saul olarak söz eder. Bazıları, Tâlût’u İsrailoğulları üzerinde yirmi ila kırk yıl hüküm süren ilk İsrail kralı olduğundan bahseder.