İsrail’in Aksa Tufanı operasyonundaki güvenlik ve istihbarat başarısızlığının nedenlerini açıkladı
Hamas’ın Siyonist rejime karşı son operasyonu kelimenin tam anlamıyla beklenmedik bir olaydı. Filistin İslami Direniş Hareketi’nin Gazze Şeridi çevresindeki yerleşimlere sürpriz kara ve hava saldırısı ve Gazze Şeridi’nden İsrail yerleşimleri ile Tel Aviv ve Aşkelon şehirlerine eş zamanlı devasa roket saldırıları Tel Aviv’e ve Bünyamin Netanyahu hükümetine büyük bir darbe oldu.
Aksa Tufanı olarak adlandırılan Filistin operasyonu İsrail rejiminin güvenlik ve askeri kanadında büyük bir şok etkisi yarattı. Haftalarca, aylarca planlama gerektiren bu saldırıdan nasıl haberleri olmadığı sorusunu gündeme getirdi.
George Bishart, San Francisco Hastings College’da hukuk profesörü ve ABD’nin Orta Doğu’daki dış politikası konusunda uzmandır. 1954 yılında Filistinli bir baba ve Amerikalı bir anneden dünyaya geldi. 1987 yılında Harvard Üniversitesi’nden Antropoloji ve Orta Doğu Çalışmaları alanında doktora derecesini aldı. 1991 yılında Filistinli avukatlar hakkında bir kitap yazdı. Filistinle ilgili pek çok makalesi Amerika ve Amerika dışında yayınlandı.
George Bishart IQNA ile yaptığı ropörtajda Fislistin topraklarında gerçekleşen Aksa Tufanı operasyonu hakkında açıklamalarda bulundu. Ropörtaj metni şöyledir:
IQNA- İşgal altındaki Filistin topraklarındaki son operasyonlar her şeyden önce Siyonist rejimin istihbarat ve askeri başarısızlığını gösterdi. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
---İşgalci rejim istihbaratı ve ordusunun C. tesi günkü saldırılara cevap verememesi ve başarısızlığının iki faktörü bulunmaktadır. Birincisi, başka bir halk üzerindeki şiddet yoluyla tahakküm kurmanın cezasız kalmasına alışmış bir gücün, olmuş olanın her zaman öyle kalacağını varsaymaya başlamasıdır. Oysa mazlumlar her zaman ayağa kalkar ve kıyam ederler zalimler bu dersi asla öğrenemezler.
İkincisi, aşırı sağın yargı reformu girişimlerinin, öncelikle siyasi ama aynı zamanda askeri ve güvenlikle ilgili sonuçları da olan derin bölünmelere yol açtığı, geçen yıl İsrail’in kendi içinde yaşanan kargaşadır.
IQNA- Bu operasyon bölgede Siyonist rejime karşı topyekün bir savaşın başlangıcı olabilir mi?
--- Mevcut düşmanlıklar bir dereceye kadar Batı Şeria’ya yayılabilir ve bugün Lübnan-İsrail sınırındaki tartışmalı Şebaa Çiftlikleri’nde kısa süreli çatışmalara tanık olduk, ancak aksi takdirde çatışmanın daha fazla yayılmasını beklemiyorum.
Hamas’ın sürpriz unsurunu korumak için sürdürmek zorunda kaldığı operasyonun gizliliğinin, Hizbullah gibi diğer bölgesel güçlerle koordinasyonu engellediğini düşünüyorum. Ayrıca İslami direnişin diğer güçleri çatışmaya çekilme konusunda isteksiz olabilirler.
IQNA- Bu savaşta Filistin direniş gruplarının koordinasyonunu ve birliğini nasıl görüyorsunuz?
---Saldırının en azından Hamas, Filistin İslami Cihad ve muhtemelen diğer gruplarla yakın koordinasyon içinde başlatıldığı görülüyor. İşgalci rejim Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında daha çok Filistin İslami Cihadına odaklanırken, Hamas güçlerini çoğunlukla dizginledi. Ancak bu operasyonun ölçeği ve karmaşıklığı, uzun bir planlama ve hazırlığa işaret ediyor.
IQNA – Bu saldırılar İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki normalleşme sürecini sizce nasıl etkiler?
--- Bu saldırılar, Arap uluslarının Filistin’i savunma konusundaki dayanışmasını ve sokak protestolarında da görülen, yöneticilere karşı uzlaşmayı reddettiğini gösteriyor. Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşmesine fren olacaktır.
Yeni ülkelerin normalleşme sürecine katılması zor görünüyor.
Suudilerle ilişkilerin normalleştirilmesi yolunda İsrail’in Suudilerin istediği iddia edilen Filistinlilere taviz vermesini engelleyecek.
Hal böyleyken Arap yöneticiler hiçbir zaman halklarının ihtiyaçlarına ve arzularına duyarlı olmadılar. Filistin’e verilen halk desteği gerçeği ilişkilerin normalleşmesinde yalnızca bir faktördür.
IQNA – Sizce diğer direniş gruplarının bu operasyona katılma ihtimali nedir?
--- El Fetih ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (PFLP) gibi diğer Filistinli partilerle bağlantılı olan gruplar henüz savaşa dahil değil. Bu grupların bireysel üyeleri, Hamas liderliğindeki operasyonun başarısından ilham almış olabilir. Hamas’la siyasi rekabet içinde olan El Fetih liderliğinin İsrail’le savaşa girmeye karar vermesi pek olası değil.
Ancak son birkaç yılda, Nablus’taki Aslan İni gibi genç Filistinlilerin herhangi bir siyasi parti veya gruptan izin almadan İsrail güçleriyle savaştığına tanık olduk. Dolayısıyla bireylerin veya Aslan İni gibi küçük, örgütlenmiş grupların harekete geçmesi mümkün. Bu, mücadeleyi bu genç adamların son birkaç yıldır aktif olduğu Batı Şeria’ya kadar genişletecektir.
IQNA - Bazıları, İsrail kabinesindeki iç gerilimlerin bu operasyonun şu ana kadar ki başarısında önemli bir rol oynadığına inanıyor. Bu görüş nekadar doğru olabilir?
--- Gelecekte bir İsrail soruşturma komisyonunun bu soruyu, İsrail’in istihbarat başarısızlığını ve ilk zayıf askeri müdahalesini araştıracağı bir soruşturma komisyoni kuracağı kolaylıkla tasavvur edilebilir. Ayrıca bugün İsrail’deki siyasi bölünmeler dikkat dağıtıcıdır. Bazı yedek askerlerin göreve gelmeyi reddetmesi ordunun operasyonel yeteneklerini pekâlâ zayıflatmış olabilir. Ama bunun detaylarını zaman gösterecek.
IQNA - Bu operasyon sonrasında Netanyahu’nun siyasi geleceğini nasıl değerlendirirsiniz?
---Netenyahu güvenlik konusunu her zaman bir koz olarak kullanmış olup kendisini seçmenlere yerleşimcilerin güvenliğini sağlama konusunda en nitelikli politikacı olarak sunmuştur. Ayrıca bölücü yargı reformu planının da büyük bir destekçisi oldu.
Bu tarihi yenilgi karşısında itibarının zedeleneceğine şüphe yoktur. Ancak yargı reformu konusundaki mücadelenin, saldırı yoluyla ortaya çıkan zayıflıklara katkıda bulunduğu ve reformun Netanyahu’nun dar kişisel çıkarları tarafından yönlendirildiği açıklığa kavuşursa, bu, onun meşhur uzun siyasi kariyerinin sonu anlamına gelebilir.
4174274
En çok konuşulan başlıklar 