IQNA

İmam Hüseyin (a.s) okulunda ahde vefa

14:08 - September 17, 2023
Haber kodu: 3481681
TAHRAN (IQNA) - Hz. Abbas (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) diğer sahabeleri Vefa’nı gerçek örneği olup İmamın şahsına bağlılık ve vefa, aslında geleneksel ahlaktan daha yüksek olup, zulme karşı sessiz ve pasif kalmamak, mazlumun yanında yer almaktır.

İmam Hüseyin (a.s) okulunda ahde vefaKerbela olayı farklı açılardan ele alınabilir. Herkes Aşura kıyamından kendi hayat anlayışına, sosyal ve insani ilişkileri ölçüsünda faydalanır.

Kerbela olayında iki tür vefaya tanık oluyoruz: İmama bağlılık ve Kur’an’a bağlılık. Yani zalim ile mazlum arasındaki çatışmada sessizlik ve tarafsızlıktan uzak durmaktır.

Kur’an-ı Kerim sert bir şikayet üslubuyla Nisâ suresi 75. ayetinde şöyle buyuruyor: Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?

Vefa’nın gerçek bir örneği olarak Hz. Abbas, Hz. Hüseyin ve diğer sahabelerin yaklaşımı zulüm karşısında suskunluk ve hareketsizlikten kaçınmayı mazlumlara destek olmayı gerektirir. Vefadarlık, salih insanlara bağlanma ve hakka ve özgürlüğe bağlılık çağımızda unutulan ahlâki erdemlerdendir. Ne yazık ki özgürlük ve rahatlık bahanesiyle unutulmaya yüz tutu.

Hz. Abbas’ın (a.s) değerli, faziletli kimliği ve büyüklüğü, Kur'an eğitimi ve İmam Ali (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) yüce karakterleriyle olan birlikteliği çerçevesinde şekillenmiştir. bu keramet ayrı bir keramettir. Bu keramet terbiye ve aile öğretisi sürecinde gelişerek kısa sürede yüksek insani boyutlarını vefa tecellisiyle sergiledi.

Hz. Abbas’ın (a.s) tarihi rivayetlerde bahsedilen faziletleri toplumun her kesimi için anlaşılır ve uygulanabilir niteliktedir. Ayrıca bunlar insani erdemler olduğundan, herhangi bir dine veya düşünce okuluna ait değildirler. Bu nedenle Hz Abbas’ın kerameti, üstünlüğü ve kıymeti değerli ve ender bir varlık olarak manevi istikrarı korumak ve kendine hakim olmak anlamına gelir. Bir insan insanlığını koruyabildiğinde izzet ve onur sahibidir. Din kültüründe bu kerameti bilen herkes onun hayatının özel bir şeref ve azamet sahibi olduğunu bilir.

Hz Abbas’ın vefası tüm insanlara örnek olabilir. Onun kerameti Müslüman olsun yada olmasın günümüzün ve geleceğin insanlarına sunulabilir. Çünkü din ve inanç sınırlarını aşan, tüm insanlığın hayranlık ve saygı duyduğu yüksek insani değerlerden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu değerin tanınması ve insan toplumuna tanıtılması gerekmektedir.

 İslam dönem İran tarihi konusunda uzman Hüseyin Ruhani Sadr’ın yazısından alıntıdır.

4167074

captcha