IQNA

Kur'an yakma eylemlerine nasıl tepki verilmeli?

10:15 - July 12, 2023
Haber kodu: 3480947
TAHRAN (IQNA) - Birisi Kur'an-ı Kerim'i yaktığında, sadece o kitabı yakmıyor. Belki Müslümanlara karşı açık ve kasıtlı bir şiddet ve nefret mesajı gönderiliyor.

Morteza Karimi: 28 Haziran'da Kurban Bayramı'nın ilk gününde Irak asıllı Salwan Momika tarafından Kur'an-ı Kerim yakıldı. Momika'nın bu eylemi başta İran ve Türkiye olmak üzere İslam dünyasının büyük tepkisiyle karşılandı.

Kur'an-ı Kerim'e yönelik saygısızlık eylemi, İran, Türkiye, Suudi Arabistan, Ürdün, Filistin, Fas, Irak, Pakistan, Senegal, Fas ve Moritanya da dahil olmak üzere İslam dünyasında yaygın bir öfkeye yol açtı.

Kur'an yakmak ifade özgürlüğü mü?

Birisi Kuran'ı yaktığında, sadece o kitabı yakmıyor. Belki Müslümanlara karşı açık ve kasıtlı bir şiddet ve nefret mesajı gönderiliyor. Anlamadıkları, hakkında araştırma yapmadıkları bir dine karşı bağnazlıklarını ve önyargılarını dile getiriyorlar. Ayrıca bütün müslümanları kışkırtmak için tasarlanmış provokatif ve kışkırtıcı bir eylemde bulunuyorlar.

Böyle bir eylemin ifade özgürlüğü ile korunduğunu iddia etmek, için ikiyüzlü ve samimiyetsiz bir mazerettir. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar ifade özgürlüklerine yönelik artan kısıtlamalar ve zorluklarla karşı karşıya kalırken, Kur'an-ı Kerim'i yakanların bunu yapma özgürlüğüne sahip olmaları adaletsizliktir. Herkes için ifade özgürlüğünün değerini ve anlamını baltalayan bir çifte standarttır.

Bu tür nefret dolu davranışlar kınanmaz ve sorgulanmaz ise Müslümanlar için bir korku ve düşmanlık ortamı yaratacaktır. Ayıca İslamofobiyi toplumda daha kabul edilebilir ve yaygın hale getirecek ve halihazırda ayrımcılık ve şiddetle karşı karşıya olan Müslümanların yaşamlarını ve haklarını tehlikeye atacaktır.

Kur'an yakma eylemi bir ifade özgürlüğü değildir ve dünya genelinde artan İslamofobi havasının ortasında Müslümanlara zarar veren ve toplumsal uyumu tehdit eden nefret söylemidir.

İslamofobi, dünya çapında milyonlarca Müslümanın onuru, hakları ve güvenliğine yönelik ciddi bir tehdittir. Ayrımcılık, taciz, vandalizm, nefret söylemi ve şiddet gibi çeşitli biçimlerde kendini göstermektedir. Küresel toplumumuzda barış ve uyum için gerekli olan hoşgörü, çeşitlilik ve bir arada yaşama değerlerinin de altını oyar.

Müslümanların tepkisi

Bir Müslüman olarak, Kur'an'a saygısızlık edildiğini duyduğunda incinmesi ve kızması doğaldır. Bununla birlikte, bu eylemleri gerçekleştirenlerin amacının genellikle bu olduğunu hatırlamak önemlidir: Müslümanları kışkırtmak ve onları fanatik olarak göstermek.

Müslümanlar bu anlatıya sakin ve akılcı kalarak direnmelidir. Şiddet veya saldırganlıkla karşılık vermek sadece onların işine gelir ve Müslümanlar hakkındaki olumsuz klişeleri pekiştirir.

Bunun yerine inananlar, öfkelerini başkalarını İslam'ın gerçek değerleri hakkında eğitmek ve toplumlarda olumlu değişim için çalışmak gibi verimli eylemlere yönlendirebilirler.

Aynı zamanda, Müslüman toplulukların, bu tür saygısızlıklara izin veren bazı hükümetlerin, 2 milyar Müslümanın duygularına yönelik hakaretlerin sorumluluğunu en başta üstlenmelerini talep etme konusunda güçlü olmaları gerekiyor. Hükümetlerin ifade özgürlüğü bahanesinin arkasına saklanmasına veya eylemlerinin sonuçlarını görmezden gelmesine izin verilmemelidir.

Her şeyden önce, nihai hakimin Allah olduğunu ve bu tür davranışlarda bulunanlardan hesap soracağını bilerek, teselli ve hidayet yolunu da imanımızda arayalım.

Saygısızlık karşısında, barış, merhamet ve adalet dini olan İslam'ın gerçek gücünü ve güzelliğini dünyaya gösterelim.

captcha