Ramazan; Allah’a kulluk için değerli bir fırsat
IQNA’nın haberine göre, İran'ın Lübnan'daki Kültür Ateşesi Seyyid Muhammed Rıza Murtazavi, Ramazan vesilesiyle ‘’Ramazan; Hak yolunu ve kulluk yolunu izleyenler için değerli bir fırsat" başlığı altındaki makalesinde şöyle yazdı: Ruh el-Bayyan'ın tefsirinde, Yüce Allah'a dualarında soran Hz. Musa (as)'dan şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Birine benim kadar değer verdin mi - Sözlerini bana ilettiğini! Cenab-ı Allah şöyle buyurmuştur: Ey Musa, ahir zamanda Ramazan ayında gönderilecek kullarımı ihya ederim ve onlara senden daha yakınım! Çünkü seninle yetmiş bin perde arkasından konuştum! Fakat Muhammed ümmeti Ramazan orucunu tuttuğunda dudakları beyaz, yüzleri sararıyor, iftarda o örtüleri kaldırıyorum! Ey Musa, ciğerini susuz, karnını aç tutana ne mutlu, onunla karşılaşmaktan zevk almadıkça ona sevap vermem ve oruçlu ağzın kokusu bana misk kokusundan daha hoş gelir. Her kim Ramazan ayının bir günü oruç tutarsa, onu görmediği, işitmediği ve tasavvur etmediği şeyleri muhakkak rızıklandıracağım. Mûsâ dedi ki: Ey Allah'ım, Muhammed'in ümmetine hürmet ettiğin gibi beni de Ramazan ayında şereflendir. Cenab-ı Hak, “Bu ancak Muhammed ümmeti içindir” buyurdu.
Şüphesiz mübarek Ramazan ayı, Cenâb-ı Hakk ile dua ve yalnızlık için bir fırsat sağlar ve bu yıl müminlerin kalplerinde umut ve huzuru yeniden diriltir. Mübarek Ramazan ayı, koronavirüs salgını, ekonomik kriz ve diğer güvenlik ve siyasi zorluklar nedeniyle başta Müslümanlar olmak üzere tüm dünya milletlerinin zorlu ve nefes kesici bir dönemden geçtiği bir dönemde geldi.
Mübarek Ramazan ayı, rahmet ve bereket ayıdır. Cenab-ı Hak bu ayda salih müminlere esenlik ve güvenini bildirir ve onlara sağlık, irade ve özgüveni güçlendirme ve onu geliştirme gibi sayısız nimetler bahşeder.
Ramazan, Allah'a ibadet ve kulluk ayı ve Allah'a yaklaşma ayıdır, dolayısıyla oruç, namaz ve Allah'ın gecelerini ihya etmek, hak, iman ve Allah'a kulluk yolunda yürüyenler için bulunmaz bir fırsattır.
Allah'ın ayı öyle bir manevi güce sahiptir ki, müminleri artan zorluklarla yüzleşmeye teşvik eder, dolayısıyla bu mübarek ayın manevi işlerini yapmaya devam etmek, ekonomik, sosyal ve politik zorluklar karşısında irademizi ve dayanıklılığımızı ikiye katlar. Bu ay aynı zamanda barış içinde bir arada yaşamak, işbirliği yapmak, insanlara yardım etmek ve iyilik yapmak ve ihtiyaç sahiplerine temel öğeleri sağlamak için bir fırsattır. Özellikle toplumun farklı sınıfları arasındaki sınıf farkı genişlediği ve arttığı için, yoksulların ve yoksunların endişelerine ciddi şekilde eğilmek çok önemlidir.
Asıl amaç, Allah'a ibadet ve kulluk etmenin yanı sıra mübarek Ramazan ayında özel iş ve ibadetleri gerçekleştirmek, insan iradesini güçlendirmek, insan ruhunu yetiştirmek, benlik bilincini ve kaygılarla bir arada yaşamayı inşa etmektir. Müslüman insan, susuzluğun, açlığın ve ihtiyacın farklı türlerini deneyimleyerek, yüce kavramları, kardeşliğin anlamını anlar ve kalbindeki empati ve yardımseverlik ruhu güçlenir. Bu ayın manevi havası ve dua, takva, özen ve günahtan kaçınma ışığında Müslümanlar yeni bir hayata kavuşur ve tazelenmiş bir ruhla, ibadetlerinin ve takvalarının mükâfatı olan Ramazan Bayramı'nı kutlamaya giderler.
Anlatılanlara göre mübarek ay oruçla sınırlı değildir. Bu ayda insan, Allah'ın mağfiretine lâyık olabilmek için hayır yolunda, tatbikî tevhid ve ilahi zevk istikametinde yürümesi gerektiğine dair görüşlerinin fiillerini yeniden gözden geçirir ve Yaratıcısı ile olan ahdini yeniler.
Ramazan ayı, birçok ilahi nimetin tecellisidir, çünkü tüm ilahi nimetler bu mübarek ayda toplanmıştır. Bu nedenle Müslüman insan, ilahi nimetleri almak için varlık kabını açmalı ve sürekli olarak Allah'a şükretmelidir.
Ramazan ayında ve mübarek Kadir gecelerinde Müslümanların taat ve ibadetlerinin kabul edilmesi dileğiyle, bu mübarek aydan müminlerin yeterince istifade etmesi umulur.
En çok konuşulan başlıklar 